Merkezi İstanbul’da: Türk devletleri kendi IMF’lerini kurdu
Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) ekonomik entegrasyonu için tarihi bir adım daha atıldı. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın üye olduğu Türk Yatırım Fonu (TYF) resmen kuruldu. Dün Azerbaycan’ın fonun kurulmasına onay vermesiyle; İstanbul merkezli TYF’nin kurulması üye ülkeler ve TDT yönetimi tarafından onaylandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Mart ayında Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde atılan en önemli adımlardan birinin Türk Yatırım Fonu olduğunu belirtmiş, İstanbul’da barındırılacak bu kurum hakkında şu bilgileri vermişti:
İSTANBUL MERKEZİ ROL OYNAYACAK
“Türk dünyasındaki entegrasyonun lokomotifleri olan ekonomi, ticaret, ulaşım ve enerji alanlarındaki işbirliklerimizi gözden geçirdik. Türkiye Yatırım Fonu’nun kuruluş sözleşmesinin imzalanması, zirvemizin somut kazanımlarından biri oldu.
Fon, KOBİ’leri, kalkınma projelerini, ulaşım ve lojistik zincirlerini, altyapı projelerini, tarım ve turizm yatırımlarını ve yenilenebilir enerji alanındaki çalışmaları destekleyecek.
Tüm bu alanlarda firmaların finansmana erişimi kolaylaştırılacak ve bölge içi ticaret teşvik edilecektir. Türk Yatırım Fonu’nun Türk dünyasının ekonomik entegrasyonuna da katkı sağlayacağına inanıyorum.
Eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı ilkesi çerçevesinde kurulacak fona İstanbul ev sahipliği yapacak. Bu sayede İstanbul’un küresel finans camiasında oynadığı merkezi rolün pekişmesini sağlamış olduk.”
Türk Yatırım Fonu’nun sermayesi ilk etapta 500 milyon dolardı. Bu fondan 5 ülke eşit pay almaktadır. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan ile kurulan TYF’nin üye sayısına önümüzdeki dönemde 4 ülke daha eklenecek.
HER HİSSE 50 BİN DOLAR DEĞERİNDEDİR
Türk Yatırım Fonu’nun kuruluş detaylarını Dünya gazetesinden alan Kerim Ülker, şu bilgileri verdi:
“Kazakistan Milli Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname taslağında tespit ettiğimiz detaylara göre, fonun amacı bölgesel ekonomik kalkınmayı teşvik etmek, bölgesel ticareti genişletmek ve ekonomik aktiviteyi desteklemek. Türk Yatırım Fonu 10’a bölünecek. bin hisse
Her hissenin maliyeti 50.000$ olacak. 5 üye ülkenin her biri fona 100 milyon dolar yatırım yapacak. Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra, kurucu ülkeler ilk dilimi 90 gün içinde ödeyeceklerdir. Bu tedbirin ülke başına 5 milyon dolar olduğu söyleniyor. Kalan paylar ise her yıl 3 eşit taksitle ülkelerden satın alınacak. İstanbul’da kurulacak olan Türkiye Yatırım Fonu’nun lideri, CEO’su, yönetim kurulu ve kurulu olacak.
Başkan, Guvernörler Konseyi tarafından dönüşümlü olarak atanacaktır. Dönüşüm süresi 4 yıl olarak belirlenecek. Fon, kuruluşundan itibaren yenilenebilen 20 yıl süreyle faaliyet gösterecektir. Guvernörler Konseyi, kaynakların yeterliliğini periyodik olarak gözden geçirme ve finansmanın artırılmasına karar verme yetkisine sahip olacak.”
TEMEL SEMERKAND’TA ZİRVEDE AÇILDI
Peki Türk Yatırım Fonu nasıl çalışacak, hangi segmentlere ve projelere odaklanacak? Burada fon, bir kamu veya girişim sermayesi fonu gibi işlev görür.
Uluslararası finans kurumu statüsüne sahip olacak Türkiye Yatırım Fonu, yapılacak projeleri teşvik edecek, KOBİ’leri, ulaşım ve lojistik zincirlerini, depolama ve üretim tesislerini, dijital altyapının modernizasyonu, karşılıklı ilgi alanlarındaki kalkınma projeleri, endüstriyel üretim, altyapı, ulaşım, tarım, bilgi ve bağlantı teknolojileri, yeşil ekonomi ve turizm gibi sektörlere yatırım yapacak.
Türk Yatırım Fonu’nun ortaya çıkışı ise geçtiğimiz yıllara dayanmaktadır. Fona üye 5 ülkenin lideri ve lideri, 11 Kasım 2022’de Semerkant’ta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında fonun oluşturulmasını ele aldı. Türk Yatırım Fonu, Türk devletlerinin birliğini sağlayacak bir yapıdır, uzun zamandır hayalimiz olan, daha güçlü.
NİHAİ HEDEF: ORTAK TÜRK BANKASI
Orta Asya’da gücü giderek artan Rusya ve Çin karşısında Türk şirketlerinin gücünü daha da artıracak olan bu yapı, gelecekte ortak bir Türk bankasının kurulmasına yol açabilir.
Dünyada çok az örneği bulunan bu yapı, aynı dili konuşan ve birebir geçmişe sahip bu coğrafyada birlikte iş yapma kültürünü güçlendirecek ve pekiştirecektir. Üçüncü ülkeler ve farklı kıtalardaki projelere birlikte girilecek ve Türkiye’nin bu konudaki tecrübesi Türk coğrafyası ile paylaşılacaktır. Ekonomik halkaların birleştiği bu birlik, güçlü bir zincire dönüşecektir.